Bir gün Nasrettin Hoca pazara giderken çocuklar etrafını almışlar. Hepsi birer düdük ısmarlamış, ama para veren olmamış. Hoca çocukların tümüne olumlu cevap vermiş:– Peki, olur…Çocuklardan yalnız biri, elinde para olduğu halde, Hoca’ya şunları söylemiş:– Şu parayla bana bir düdük getirir misin?Hoca akşama doğru pazardan dönmüş. Yolunu bekleyen ç
Ateşsiz ocağın, içi soğuktur ve dumanı da tütmemektedir. Ocak kelimesinin aile anlamında da kullanılabileceğini düşünerek, böyle bir yerin ise ıssız olduğuna kanaat getirilebilir. Aşksız gönül de tıpkı bu ocağa benzer. Aşk, insanı manen canlı tutan bir ateş gibidir ve insanın içini ısıtır. Aşksız gönül de kendisine Allah tarafından verilen aşk duygusunu kullanmıy
Korku; bir tehlike karşısında can ve mala zarar gelmesi endişesidir. Bu tehlike henüz meydana gelmemiş olabilir. O zaman korku, tehlikenin düşüncesi karşısında duyulmuştur.Bu atasözü; bir konu hakkında kaygı duyarak, neticede kendisinin zarar görebileceği korkusunu hisseden insan, bu korku sebebiyle gereken önlemleri alır ve tedbirli olduğu için de o belâdan kurt
Babam kaç gündür hasta yatıyordu, bilmiyorum. Kondumuzun bir odası vardı, mutfağımız banyomuz, oturma odamız, yatak odamız. Yerde yatardık. Babam duvarın yanında yatardı. Yine orada yatıyordu. Babamın yatması demek, eve hiç para girmiyor demekti. Zaten birikmiş paramızda yoktu. Evimizde bulgurumuz, mercimeğimiz, kuyruk yağımız vardı. Ama ekmek gerekliydi.Kalek
Bir zamanlar bir bilge öğrencileriyle birlikte yolculuk yapıyordu. Yakındaki bir köyde çok zeki bir çocuğun yaşadığını öğrenince o köye gittiler. Bilge, çocukla konuşmak için yanına yaklaştı ve şakayla sordu:“Eşitsizliklerden kurtulmak için bana yardım eder misin?”“Eşitsizliklerden neden kurtulayım ki?” diye cevap verdi çocuk. “Dağla