BİR GÖNÜL ADAMINA, dostlarından biri fildişi bir tarak hediye etmişti. Fakat daha sonra araları açılınca, bu defa da ona “köpek” diye hakaret etti. Adam, tarağı dostuna fırlatarak şöyle dedi:“Bu kemik bana lazım değil. Yeter ki, bir daha bana köpek deme!”* * *– İnsan kendi sirkesini yedikçe, bal sahibinin eziyetini çekmez.– Bir
Bir adam sahilde yürüyüş yaparken, birinin hızlı hızlı telaş içinde eğilip denize bir şeyler attığını görür. Biraz daha yaklaştığında bu kişinin, sahile vurmuş denizyıldızlarını toplayıp denize geri attığını görür ve;“Niçin bu denizyıldızlarını denize atıyorsun ?” diye sorar.Topladığı denizyıldızlarını hızla denize atmaya devam eden adam,“Yaşam
“CENNET KIZIN CİNNETİ”kısa hikaye-kısa öyküÇivit gibi mavi göğün sarı toprağa değen uçlarından güneşin ulvî dalgaları köyü kıpkızıl sarmıştı. Gökte hiç bulut yoktu. Hava sıcak ve ağırdı; kızıl loşluğun indiği dar, gübreli sokaklardan keskin bir ahır kokusu çıkıyor, evlere dönen inekler çıngıraklarını sallayarak kendi kapıları önünde duruyor, boynuzlar
İçeri girer girmez neşe içinde bağırdı:– Annecim biliyor musun bugün yuvada ne oldu?– Görmüyor musun ? Telefonla konuşuyorum.İnsanların sevdiği şeyler birbirine benzemiyordu. Annesi telefonunu, babası arabasını çok seviyordu.Telefon ve araba söz konusu olduğu zaman, her şey erteleniyordu, bir de eve misafir geleceği zaman kendisine hiç yer kalmıyord
Kısa bir hikaye; Günün birinde akıl hastanesine gelen bir müfettiş başhekime hastaları neye göre tesbit ettiklerini sormuş. Başhekim bu soru üzerine müfettişi hastaların test edildiği odaya götürmüş, “burada test ediyoruz efendim,” demiş. Odanın ortasında bir küvet, yanında bir fincan, bir kaşık ve bir kova, bulunmaktaymış. Kısa bir hikayeBaşhekim, mü