Aliya Hubaniç ve ben taşlı bir yoldan Rotimlye’den Buna’ya gidiyoruz. O, eşeğine iki çuval buğday yüklemiş, değirmene götürüyor. Geceyi değirmende geçirecek, sabahın erken saatlerinde de Rotimlye’ye geri dönecek. Yolculuk oraya kadar iki saat sürüyor, iki de geri, etti dört saat. Yaptığı bu iş karşılığında da topu topu 15 dinar para alacak. Bu kazançt
Georges Pouchet’yeIVirelogne’a on beş yıldır uğramamıştım. Prusyalıların yıkmış oldukları şatosunu sonunda yeniden yaptıran dostum Servat ile birlikte avlanmak üzere oraya güzde gittim.Bu yöreyi son derece seviyordum, güzel dünyanın, gözü okşayan, gıcıklayan köşelerindendi. Böyle yerler maddi bir aşkla sevilir. Biz, toprağın büyülediği kimseler, çok
Harry Alis’e; Köylülerle karıları, Goderville’in çevresindeki bütün yollardan kasabaya doğru geliyorlardı. Çünkü pazar vardı. Erkekler yorucu işlerle, sol omzu kaldırtıp beli çarpıtan saban tutmayla, duruş sağlam olsun diye dizleri birbirinden ayırtan buğday biçmeyle, köyün bütün ağır aksak ve yorucu işleriyle biçimlerini yitirmiş, uzun ve eğri bacakl
Le Havre postası Criqueto’dan kalkmak üzereydi. Bütün yolcular, Malandinoğlunun işlettiği Ticaret Oteli’nin avlusunda adlarıyla çağrılmalarını bekliyorlardı.Bu, çamurlana çamurlana boyaları bozulup şimdi aşağı yukarı kül rengine girmiş tekerlekleri olan sarı bir arabaydı. Öndeki tekerlekler küçücüktü. Arkadakiler, yüksek ve cılız; arabanın biçimsiz, h
Korku Hikayesi Oku; Ilık bir gece, yavaş yavaş her yeri sarıyordu. Kadınlar, köşkün salonunda kalmışlardı. Bahçe sandalyelerinde, doğru veya ata biner gibi oturan erkekler, kapının önünde, fincan ve küçük kadehlerle dolu, yuvarlak bir masanın çevresinde halka olmuşlar, sigara içiyorlardı. Sigaraları, dakikadan dakikaya koyulaşan karanlığın içinde göz gibi parlıyo