Bir sabah, toplantı yapılan büyük alanda otururken bir karga uçarak geldi ve önümüzdeki betonun üzerine kondu. Biz topluluk halinde oturduğumuz müddetçe o da orada oturdu, birçok diğer kargalar gelip gittikleri halde o oradan ayrılmadı. Uçmak istediğini, ama kanatlarında gerekli gücü bulamadığını düşünebilirdiniz.Bir müddet sonra, yüksek sesle “Gak” diye gakladı.
Evvel zaman içinde kalbur saman içinde bundan çok eski bir orman varmış. Bu ormanın kenarından bir tren yolu geçermiş. Her gün bir tren kasabadan şehire giderken bu ormanın yanından geçer gidermiş. Ormandaki bütün hayvanlar bu treni çok severlermiş. Tren ormanın kenarına gelince düdüğünü öttürür sanki onlara geldiğini haber verirmiş:Düüüüüütt!..İşte tam o zamand
“Beyaz Işığın Yedi Rengi”“Allah’ın boyasından daha güzel boyası olan kim?”Bakara Sûresi, 138. ayet“Yeryüzünde rengârenk yarattığı şeyleri de O, sizin hizmetinize verdi.Öğüt alan bir topluluk için bunda bir ibret vardır.”Nahl Sûresi, 13. ayetDaha önce fark ettiniz mi bilmem ama dünyamız renklidir arkadaşlar! Rengârenktir yerler ve gökler… hikayeS
“Arkadaşlarım”25 Ekim, SalıSınıfta en çok sevdiğim arkadaşım Garrone’dir. içimizde en büyük olan odur; sanırım ondört yaşında var. Kocaman bir kafası, geniş omuzları var. Sürekl i tebessüm eden güleryüzlü çehresine bakınca onun ne kadar iyi bir çocuk olduğu hemen anlaşılır.Geçen yıldan tanıdığım birçok arkadaşlarım var demiştim. Sevdiğim arkadaş
Bir varmış bir yokmuş. Zamanın birinde bir tüccarın biricik bir kızı varmış. Adı Akçiçek’miş. Bir gün tüccar hacca gitmeye karar vermiş. Fakat kızına bakacak kimsesi yokmuş.Akçiçek “Babacığım, sen merak etme. Eve bir senelik yiyecek koy, kapıyı da üzerimize taşla ördür. Sen gelinceye kadar ben dadımla evde kalırım” demiş.Adam çaresiz kabul edip hacca gitmiş