İşittim ki, Nüşirevân, ölüm döşeğinde iken, oğlu Hürmüz’e şu öğütleri vermiştir: “Fakirlerin gönüllerini gözet. Yalnız kendi rahatını düşünme. Eğer sen yalnız rahatını düşünecek olursan, senin ilinde kimse rahat edemez. Çoban uyumuş, kurt sürüye dalmış! Bunu akıllı insan kabul etmez. Fakirleri koru ki, şahlar halkı sayesinde taç taşımaktadır. Padişah bir ağaca be
Tedbirli Davranan PadişahUmman Denizinden gemi ile bir adam çıkageldi. Bu adam denizlerde gezmiş, sahralarda dolaşmış; Arabı, Türkü, İranlıyı, Rum halkını görmüş; her milletin bilgilerini temiz ruhunda toplamıştı. Sözün kısası dünyayı karış karış gezerek bilgiler kazanmış, seferler yapmış, görüşmeyi ve konuşmayı öğrenmişti. Vücudu iri yapılı; fakat çok fakirdi.
Bir seyyar satıcı başının üzerindeki sepete boş şişeler doldurmuş, pazarın içinde dolaşıyordu. Şişelerin hepsini satarak 10 lira kazanmayı umut ediyordu. Hesaplarına göre 10 gün sonra 100 lira biriktirmiş olacaktı. Bu parayı sermaye olarak kullanarak daha başka kârlı işlere girmeyi planlıyordu.Birkaç ay içinde 1.000 lira kazanmayı ve kendisine çok güzel bahçesi o
Yıllar önce Alaska’nın Güney sahilindeki bir köyde bir adam, karısı bir de oğlu yaşarmış. Çocuk çok zeki ve cesurmuş. Zamanla iyi bir avcı olmuş. İlkbahar olunca ava çıkar, zıpkını ile balina avlarmış. Fakat babası gibi balinaya tapmazmış. Babası bu hayvanları büyük kuvvet ve kudret sahibi sanır, ara sıra onlara yalvarırmış.Bir kış günü çocuk av peşinde dol
Eski zamanlarda uzak bir ülkede bilye oyunları düzenlenirdi. Özellikle çocukların bilye oynamayı çok sevdikleri bu ülkede, her hafta ayrı bilye oyunları düzenlenirdi. Burada bilye ile her şeyi alabilirdiniz. Bilye para yerine de geçiyor; çocuklar bilyeleriyle türlü kitaplar, oyuncaklar, yiyecekler alıyorlardı. Bu çocuklardan birisi, özellikle bilye konusunda çok