Çocuk Kalbi 14. Bölüm

“Arkadaşım Coretti” 13 Kasım, Pazar
Çocuk Kalbi
Çocuk Hikayeleri; Babamın yazdığı mektubu okuyunca çok üzüldüm. Ağlayarak anneme koştum. Sarıldım, elini öptüm, af diledim. Anne yüreği merhamet doludur; daha fazla dayanamadı, beni kucaklayıp bağrına bastı. Annemin yanaklarından öptüm.
“Anneciğim, beni affettiğini babama da söyler misin?” dedim. Gülümsedi.
“Söylerim.” dedi.
“Haydi şimdi git arkadaşlarınla oyna.”
Dışarı çıktım. Kimsecikler yoktu. Can sıkıntısından ne yapacağımı bilemiyordum. “Çarşıda biraz dolaşayım, belki bir arkadaşıma rastlarım.” dedim içimden. Giderken, yolda kapıcının büyük oğlu ile karşılaştım. Çarşıya yaklaştığım sırada birinin adımı seslendiğini duydum. Baktım, sınıf arkadaşım, kahverengi gömleği ve kedi postu şapkasıyla oduncunun oğlu Coretti. Bir odun deposunun önündeydi. Sırtında koca bir yük odun taşıyordu. Sırtındaki odunları yere indirip koşarak yanıma geldi. Boynuma sarıldı.
“Şu işi bitireyim, bol bol konuşuruz.” dedi.
Deponun önünde üzeri odun yüklü bir araba duruyordu. Arabadaki adam, bir küfeye odun dolduruyor, Coretti’nin sırtına yüklüyordu. O da bunları götürüp deponun bir köşesine istif ediyordu.
“Ne yapıyorsun böyle Allah aşkına Coretti?“dedim.
Görmüyor musun, ders çalışıyorum!..” dedi.
Bunu söylerken çok ciddiydi. Ben şaka yaptığını zannederek güldüm. Küfedeki odunları yere boşaltırken, “Fiil çekimi .. özneye ve zamana göre değişir. Özne bazen gizli olur.” diyordu.
Ezberlediği şeyler, yarın göreceğimiz dilbilgisi konusuydu. Boş küfeyle arabaya giderken; “Nesne alan fiillere geçişli filler denir,” diyordu. Ben kendisini hayret dolu bakışlarla izlerken,
“Ne bakıyorsun? Zamanımı değerlendiriyorum işte!” dedi ve devam etti:
“Babam, yanında çalışan adamla bir eve odun götürdü. Annem de hasta iş bana kaldı. Hem odun taşıyorum, hem de yarınki dersi ezberliyorum. Şu fiiller konusu da amma zormuş. Hep karıştırıyorum, bir türlü kafama girmiyor.”
Son odun küfesini sırtına alırken arabacıya seslendi:
“Babam akşam eve dönerken paranı verir. Haydi güle güle!”
Küfeyi boşaltırken yardım etmek istedim; kabul etmedi: “Olmaz!” dedi,
“Sana göre değil. Ellerine odun kıymığı batar.”
Odunları köşeye istif ettikten sonra yere dökülen kabukları ve dalları süpürmeye başladı. Bir yandan da benimle sohbet ediyordu:
“Bugün doğru dürüst zaman bulup ders çalışamadım. Tam ödevimi yazmaya başlamıştım ki; biri odun almaya geldi. O gittikten sonra, odun arabası geldi. Bu sabah iki eve odun götürdüm. Ellerim şişti. iyi ki bu ellerle resim yapmak zorunda kalmıyorum.”
Onu dinledikçe hayranlığım artıyordu. Merakla sordum:
“Ödevini yazarken biri geldi demiştin. Peki nerede yazıyorsun?” Güldü.
“Burada değil herhalde.” dedi. “Gel sana göstereyim çalıştığım yeri.”
Deponun arka tarafında bir odaya girdik.
“Burası hem mutfağımız, hem de yemek odamız.” dedi Coretti.
Yemek masasının üzerinde kitaplar ve defterler vardı. Bir defter açık duruyordu.
“ikinci sorunun cevabı yarım kalmıştı.” dedi Coretti. “Evet, deri ile yapılan şeyler: Ayakkabı, kemer, tabanca ve bıçak kılıfı… Bunlara bir de çanta ekledim mi tamamdır.”
Tam o sırada dışarıdan bir kadın sesi duyuldu:
“İçeride kimse yok mu?”
Çıra almak için gelmişti kadın.
“Geliyorum efendim!” diyerek dışarı koştu bizimki. Çıraları tartıp kadına verdi. Parasını aldı. Satış defterine işledi. Odadan içeri girerken Coretti bağırdı:
“Eyvah, çaydanlık taşmış!”
Ocağı kapatırken, “annemin çayı” dedi. “Soğumadan götüreyim. Sen de gel, annemle tanışırsın.”
Deponun bitişiğindeki bir kapıdan yukarı çıktık. Küçük bir odaya girdik. Coretti’nin annesi, başında beyaz bir tülbent, kocaman bir yatakta yatıyordu.
“Çayını getirdim anneciğim.” dedi Coretti. “Bu da okuldan arkadaşım.”
“Çok memnun oldum yavrucuğum.” dedi kadın yerinden doğrulmaya çalışırken. “Hasta ziyaretine gelmen büyük incelik.”
Coretti, annesinin yastığını ve çarşafını düzeltti.
“Haplarından iki tane içtin mi anneciğim?”
“İçtim yavrucuğum.”
“Başka bir şeye ihtiyacın var mı? Araba geldi; odunları indirip yerine yerleştirdim. İşim bitince eczaneye uğrayıp yeni ilaçlarını alacağım. Saat dörtte ocağa etli çorba koyacağım. Yağcı kadın gelinece, sekiz soldilik yağ alacağım. Gördüğün gibi, herşey yolunda. Sen rahatına bak, üzülme tamam mı?”
“Teşekkür ederim oğlum. Bütün işler sana kaldığı için üzülüyorum. Kendimi iyi hissediyorum; birkaç güne kalmaz ayağa kalkarım inşallah.”
Kadın bana bir şeker ikram etti. Coretti de babasının savaş madalyası ile çektirdiği askerlik resmini gösterdi. Babasının yüzü tıpkı oğluna benziyordu. Aynı parlak gözler, aynı mutlu gülümseme. Mutfağa döndüğümüz zaman Coretti tekrar masanın başına oturdu.“Hatırladım, dedi. Deriden, atlara eğer ve dizgin de yapılır.” Açık duran defterine bunları da ilave etti. “Gerisini akşam tamamlarım.” deyip defteri kapattı.
Bana döndü:
“Dersini erkenden yapıp gezmeye çıkabildiğin için çok şanslısın.” dedi.
Tekrar dışarı çıktık. Coretti deponun ortasında duran odunları testere ile ikiye bölmeye başladı.
“Bu da benim jimnastiğim,” dedi. “Kollar yana, kollar aşağıya pek benzemiyor; ama yine de jimnastik sayılır. Babam geldiği zaman ona işin bittiğini göstermek istiyorum. Buna çok sevinecek.”
Odun kesme işi bitmek üzereyken bir araba gelip deponun önünde durdu. Coretti koşup arabacıyla birşeyler konuştu. Sonra bana döndü:
“Artık seninle sohbet edemeyeceğim, kusura bakma.” dedi. “Yarına kadar hoşçakal. Git pazarda dilediğin gibi dolaş, şanslı çocuk!..”
Coretti arabaya doğru koştu. Arabacının doldurup hazır ettiği odun küfesini sırtına yükledi. Araba ile depo arasında gidip gelmeye başladı. ‘Şanslı çocuk’ demişti bana Coretti. Hayır arkadaşım, hayır! Şanslı olan sensin. Okulda ve işinde benden daha fazla çalıştığın, annene ve babana benden daha çok faydalı olduğun için sen daha şanslı ve soylusun!..
HİKAYENİN BÜTÜN BÖLÜMLERİ
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14
hikaye okuma sitemizin çocuk hikayeleri bölümümde okuyacağınız bu hikaye çocuklar için çok faydalı bir hikayedir, eğitici bir hikayedir, çocuklarımızın başarılı olmalarına destel olacakbir hikayedir. Bu hikaye düşündürürken eğiten bir hikayedir. Bu hikaye bölümler şeklide bir hikayedir. Hikayenin her bölümünü sırası ile okumak çok faydalı olacaktır. Hikayeyi daha iyi anlamak için mutlaka hikayeyi sırası ile okuyunuz. Çok faydasını göreceğiniz bir hikayedir. Bu hikayeyi güvenle çocuklarınıza okuyabirlirsiniz. Bu hikayeyi güvenle çocuklarınıza okutabilirsiniz. Bu hikaye kesinlikle çocuk eğitiminde destek olacak bir hikayedir.
hikaye, hikaye oku, öykü, masal, eğitici hikayeler, ders veren hikayeler, çocuk hikayeleri, düşündüren hikayeler, çocuklar için hikayeler, ahlaklı hikayeler, masallar, çocuklar için masallar, çocuk kitapları, okul, ders, ödev, öğretmen,
Kategoriler
- Atasözü ve Deyim Hikayeleri
- Başarı Hikayeleri
- Bilgelik Hikayeleri
- Aşk Hikayeleri
- Çocuk Hikayeleri
- Çocuk Klasikleri
- Dede Korkut Hikayeleri
- Dini Hikayeler
- Düşündüren Eğiten Hikayeler
- Duygusal Hikayeler
- Dehşet Hikayeleri
- Efsane Hikayeler
- Eğlenceli Hikayeler
- Guy de Maupassant Hikayeleri
- Halk Hikayeleri
- Genel Hikayeler
- İbretlik Hikayeler
- Kahramanlık Hikayeleri
- Çocuk Masalları
- Kısa Hikayeler
- Korku Hikayeleri
- Macera Hikayeleri
- Mesneviden Hikayeler
- Nasrettin Hoca'dan Seçmeler
- Okul Hikayeleri
- Ömer Seyfettin Hikayeleri
- Roman Özetleri
- Seçme Hikayeler