Yakuttan Su Kabı

Erenlerden biri başından geçen bir hadiseyi şöyle anlamıştır:
“Bir gemi yolculuğu sırasından gemimiz bir kayaya çarpıp su almaya başlamıştı. Bir süre sonra su ile dolan gemi parçalanmaya başladı ve sonunda battı. Ben ve hamile eşim gemiden kopan bir tahtanın üzerine çıktık. Çok geçmeden eşimin bedeni sarsıldığından dolayı o tahta parçasının üzerinde doğum yaptı, doğumun etkisi ile susamıştı:
– Bu susuzluk beni öldürecek! Dedi.
Ben de ona:
– O Yüce Yaratıcı bizim halimizi görüyor, dedim.
Başımı yukarı kaldırdığımda havada oturan bir adam gördüm. Elinde altından bir zincir vardı. Zincirin ucuna bağlı, bir de kırmızı yakuttan su kabı var. Adam su kabını bize uzatıp:
– Alın bu suyu için! Dedi. Biz de suyu alıp içtik.
O su kardan daha soğuk, baldan daha tatlı, miskten daha güzel kokuluydu. Ben adama bakıp:
– Allah sana merhamet etsin sen kimsin? Diye sordum.
O da Bana:
– Ben Mevlâmızın bir kuluyum, dedi.
Ben:
– Oraya çıkacak, havada oturacak kadar bir makama nasıl ulaştın? Diye sordum.
– Nefsimin kötü isteklerini terk ettim. Rabbim de beni bu makama oturttu, diye cevap verdi. Sonra da gözden kaybolup gitti. Allah kendisinden razı olsun. Amin..”
Abdullah b. Esad el Yâfiî el Yemenî
Kategoriler
- Atasözü ve Deyim Hikayeleri
- Başarı Hikayeleri
- Bilgelik Hikayeleri
- Aşk Hikayeleri
- Çocuk Hikayeleri
- Çocuk Klasikleri
- Dede Korkut Hikayeleri
- Dini Hikayeler
- Düşündüren Eğiten Hikayeler
- Duygusal Hikayeler
- Dehşet Hikayeleri
- Efsane Hikayeler
- Eğlenceli Hikayeler
- Guy de Maupassant Hikayeleri
- Halk Hikayeleri
- Genel Hikayeler
- İbretlik Hikayeler
- Kahramanlık Hikayeleri
- Çocuk Masalları
- Kısa Hikayeler
- Korku Hikayeleri
- Macera Hikayeleri
- Mesneviden Hikayeler
- Nasrettin Hoca'dan Seçmeler
- Okul Hikayeleri
- Ömer Seyfettin Hikayeleri
- Roman Özetleri
- Seçme Hikayeler