Çok cömert ve salih bir zat vardı. Elinde avucundakileri muhtaçlara dağıttığı gibi, yardım isteyen fakirler olursa, onlara belli etmeden, başkalarından kendi adına borç alır fakirlere hediye ederdi.Bu zat günün birinde hasta olup yatağa düştü. Hastalığı günden güne çoğaldı. Bunu öğrenen alacaklıları, onun ölüm döşeğinde olduğunu düşünüp başına dikildiler.Salih z
Hikayede anlatılan efsaneye göre bir kadın, bir gün kucağındaki çocuğu ilebirlikte bir mağaranın önünden geçerken içeriden gelen bir ses duyar:“İçeri gir ve ne istersen al, ama en mühim olanı unutma! Ayrıca:Sen çıktıktan sonra kapının bir daha asla açılmayacağını da dikkate al… Ancak bu fırsatı kaçırma, ama yine de en mühim şeyi unutma…”
Bundan uzun uzun yıllar önce bir beldede Allah dostu bir zat yaşarmış. Bu zatı herkes çok sever ve sayarmış. Yaşı da oldukça fazla olan bu zatın Cami’den eve evden Cami’ye öyle bir yaşamı varmış. Bir de beslediği ve çok sevdiği üç tane koyunu varmış.Mahallede yaşayan birde ayyaş bir adam varmış. Bu adam içki içermiş, kimsede buna korkusundan bişey di
Zengin bir adam mercedes arabası ile şehirdeki dar bir yoldan geçiyordu.Birden, yoluna aniden fırlayarak elindeki taşı arabasına atan bir çocuk gördü.Kapısına çarpan taşın sesi ile ani fren yapınca, arabası kaldırım taşına çarparak durabildi.Adam öfke ile arabadan fırlayıp, taş atan çocuğu kolundan tutarak sarsmaya ve “sen ne yapıyorsun serseri, bak arabamı ne ha
Bir öğrenci güreş sanatını öğrenmek için çok tanınmış bir güreş şampiyonuna gitmiş.Yıllarca büyük bir istekle ve hayran olunacak şekilde çalışmış. Bir gün ustasına sormuş:“Bana öğreteceğin başka bir şey kaldı mı?”Usta da:“Bugün öğretebileceğim her şeyi öğrendin.” demiş.Bu sözler genç güreşçiyi çok gururlandırmış ve hocasının yanından ayrılıp kendi yoluna gitmiş.Ü