Vaktiyle her türlü maddi imkâna sahip olmasına rağmen can sıkıntısından, hayatın yaşanmaya değmez olduğundan yakınan bir prens vardı. Kardeşleri, arkadaşları gezer, ava gider, eğlenirken o odasına kapanır, sürekli düşünürdü. Oğlunun bu haline hükümdar babası çok üzülüyordu.Bir gün hükümdar, ülkesinin en bilge kişisini sarayına çağırtıp ona oğlunun durumunu anlatt
Bilgelik Hikayeleri Oku: Konfüçyüs, öğrencilerine ders veriyordu. Sınıfa elinde dar uzun bir vazo ile geldi. Tüm öğrencilerin görebileceği şekilde vazoyu havada tuttu. Diğer elinde de bir elma vardı. Elmayı vazonun içinde koyduktan sonra, vazoyu yere bıraktı ve şöyle dedi;– Elmayı vazodan çıkarmayı başaran öğrenci, elmayı alabilir. Öğrencilerden biri atıldı ve el
Zamanın birinde üç tane kadın su doldurmak için çeşme başında toplanmış sıra gelene kadar da birbirleriyle konuşuyorlardı. Az ileride de yaşlı bir adam oturmuş, kadınların çocuklarını öve öve anlattıklarını dinliyordu. Kadınlardan biri:– Benim oğlum öyle marifetlidir ki, bugüne kadar hiç kimse onu bu konuda geçemedi. Kimse onunla boy ölçüşemez… Tam
Kavgacı bir samuray günün birinde bir Zen ustasını cennet ve cehennem kavramlarını açıklamaya davet eder.Ancak usta onu küçümseyen bir tavırla;“Sen eşeğin tekisin. Senin gibilerine zaman harcayamam.” der.Onuru zedelenen samuray, öfkeden köpürerek kılıcını kınından çıkarıp seni bu küstahlığın için öldürebilirim diye bağırır.“İşte” der Zen ustası sakince “Bu cehenn
Bundan yıllar yıllar önce çok eski zamanlardan birinde çok çabuk öfkelenen ve bu yüzden hiç arkadaş edinemeyen küçük bir oğlan çocuğu varmış.Babası onun bu durumunun çocukta ve karşısındakiler üzerinde nasıl etki bıraktığını anlatabilmek için oğluna bir kese dolusu çivi vermiş ve ona her öfkelendiğinde, bahçe kapısına bir çivi çakması gerektiğini söylemiş. Oğlan