Sevgi ile ilgili deyimler

Thema bewerten:
Ergebnis 1 bis 1 von 1

Thema: Sevgi ile ilgili deyimler

  1. Gehen Sie zu DankeHerunterladen #1
    Gehen Sie zu Danke
    Kıdemli Üye Avatar von İnfo

    Info

    Gehen Sie zum Anfang des Beitrags

    Deyim Sevgi ile ilgili deyimler

    Sevgi ile ilgili deyimler

    İçinde ve anlamında sevgi geçen deyimler, sevgi ile ilgili deyimlerin anlamları ve açıklamaları hakkında sizlere kısa bilgiler vereceğiz.

    Sevgi ile ilgili deyimler

    … sevdasına düşmek; bir şeyi çok fazla istemek.

    Allah’ını seversen; olması ve gerçekleşmesi çok istenilen bir durum karşısında kullanılan yalvarma sözü.

    Ben şahımı (şeyhimi) bu kadar severim; Ben bundan daha çok özveride bulunamam” anlamında kullanılan bir söz.

    Bırak Allah’ını seversen; bir kimse veya nesnenin değersizliğini belirtmek için kullanılan bir söz.

    (bir şeyi) gözü gibi sevmek; pek çok sevmek.

    (birinin) üstüne sevmek; birini severken bir başkasını daha sevmek:

    Boğazını sevmek; yiyip içmeye düşkün olmak.

    Canı gibi sevmek; çok güçlü bir sevgiyle bağlanmak:

    Çocuk gibi sevinmek; çok sevinmek:

    Gözünü sevda (aşk) bürümek; ondan başka hiçbir şeyi düşünmemek, tamamen ona bağlanmak:

    Gözünü sevdiğim; okşamalık olarak kullanılan bir söz.

    Gözünü seveyim; tkz. birinden bir şey isteneceği zaman kullanılan söz.

    Gözünün bebeği gibi sevmek; çok sevmek.

    Günahı kadar sevmemek; sevmemek, nefret etmek:

    Sevda çekmek; birine tutkun olmak, aşk tutkusu içinde olmak.

    Sevgi beslemek; sevgi duymak, sevmek:

    Yerini sevmek; yerini beğenmek.

    Aşka düşmek; âşık olmak.

    Aşka gelmek; tkz. bir şeyi yapmak için büyük bir istek duymak, coşmak, coşkunluk göstermek:

    (birinin) derdi başından aşkın (olmak)

    “Kendi derdimiz başımızdan aşkın, bir de başkasının derdi ile uğraşacak vaktimiz yok.” - H. Taner.

    “Benim derdim başımdan aşkın, bir de onunla uğraşamam şimdi.” - A. Ümit.

    Gözünü sevda (aşk) bürümek; ondan başka hiçbir şeyi düşünmemek, tamamen ona bağlanmak:

    Pir aşkına; “karşılık gözetmeden veya karşılık görmeden tam inançla, gerçek bir sevgi ile” anlamında kullanılan bir söz: İki ay pir aşkına çalıştık.

    Tokat aşk etmek (eylemek); hızla vurmak: “Sandalyeyi elinden alıp iki tokat aşk etti.” - S. F. Abasıyanık.




Aktive Benutzer

Aktive Benutzer

Aktive Benutzer in diesem Thema: 1 (Registrierte Benutzer: 0, Gäste: 1)

Berechtigungen

  • Neue Themen erstellen: Nein
  • Themen beantworten: Nein
  • Anhänge hochladen: Nein
  • Beiträge bearbeiten: Nein
  •