L harfi ile başlayan deyimler

Thema bewerten:
Ergebnis 1 bis 1 von 1

Thema: L harfi ile başlayan deyimler

  1. Gehen Sie zu DankeHerunterladen #1
    Gehen Sie zu Danke
    Kıdemli Üye Avatar von İnfo

    Info

    Gehen Sie zum Anfang des Beitrags

    Deyim L harfi ile başlayan deyimler

    L harfi ile başlayan deyimler

    Bu yazımızda sizlere L harfi ile başlayan deyimler ve deyimlerin anlamları, örnek cümleler hakkında sizlere kısa bilgiler vereceğiz.

    L harfi ile başlayan deyimler

    Lades tutuşmak: İki kişi tavuğun lades kemiğini birer ucundan tutup kırarak lades oyununa başlamak

    Lafa boğmak (birim): Onun konuşmasına, tek bir sözcük bile söyle mesine fırsat vermemek.

    Laf açmak : Söz etmek, konuşmak; söz açmak.

    Laf altında kalmamak: Kendisine söylenilen alaylı, kına sözlere gere ken karşılığı vermek.

    Laf anlamamak : Anlayışsız, dik kafalı, inatçı olmak; söz anlamamak.

    Laf aramızda : “Konuşacaklarımız aramızda kalsın.” anlamında.

    Laf atmak (birine): -1. Bir erkek tanımadığı bir kadına uygunsuz ya da hoşa gidici sözler söylemek. -2. Ona sözle sataşmak. -3. Çene Çalmak, söyleşmek.

    Lafa tutmak (birini) : Konuşmayı uzatıp onu işinden alıkoymak.

    Laf çıkmak : Asılsız bir haber, söylenti, konuşma konusu haline getiril mek ; söz çıkmak.

    Laf dinlemek : bk. Söz dinlemek.

    Laf düşmemek (birine): -1. Başkalarının yanında kendisinin söz söy lemesi yakışık atmamak. -2. Konuşma sırası kendine gelmemek; söz düşmemek.

    Laf ebesi: Çok konuşan, herkese taf yetiştiren (kimsei,

    Laf etmek : -1. Konuşmak. -2. Dedikodu konusu yapmak.

    Laf geçirememek : bk Söz geçirememek.

    Laf gelmek : bk Söz gelmek.

    Lafı ağzına tıkamak : Bir kimsenin konuşmasını beğenmeyip uygun cevapta susturmak; sözü ağzına tıkamak.

    Lafı açılmak : bk. Sözü açılmak.

    Lafı ağzında gevelemek : Söyleyeceklerini açık bir biçimde dile getire memek; sözü ağzında gevelemek.

    Lafı çevirmek: Sakıncalı olduğunu anlayınca konuşmayı başka bir ko nuya çevirmek; sözü çevirmek.

    Lafı değiştirmek : Başka bir konuya geçmek, konuşma konusunu de ğiştirmek

    Lafı mı olur : ‘Ne önemi var?” anlamında; sözü mü olur.

    Lafını balla kestim : Konuşan bir kimseden konuşmasını kesip kendisi ne konuşma fırsatı vermesi için söylenen özür sözü.

    Lafını bilmek: Tutarlı, bilinçli olmak; sözünü bilmek.

    Lafını etmek : bk. Sözünü etmek.

    Lafını kesmek: bk. Sözünü kesmek.

    Lafı yabana atmamak: Söylenen sözlere değer vermek; sözü yaba na atmamak.

    Laf işitmek : Azarlanmak, paylanmak; söz işitmek.

    Laf kaldırmamak: Onuruna dokunan sözlere tepki gösterip karşılık vermeye yeltenmek; söz kaldırmamak.

    Laf kıtlığında asmalar budayayım : Boş konuşanlarla alay etmek için kutlanılır.

    Laf lafı açmak: Bir sözden (konudan) başka bir söze (konuya) geç mek.

    Laf ola (beri gele, torba dola) : Bir sözün saçma, anlamsız olduğunu belirtmek için söylenir.

    Laf olmak : Dedikodu yapılmak; söz ofmak.

    Laf olsun diye : Belirli bir amaç gözetmeden, gelişigüzel.

    Laf söyledi balkabağı: “Şu aptalım söylediği lafa bak!” anlamında.

    Lafta kalmak : Bir söz yerine getirilmemek, iş bir türlü gerçekleşti ri I me-mek; sözde kalmak.

    Laftan anlamak: Anlayışlı olmak, söz dinlemek; sözden anlamak.

    Laf taşımak : Bir kimsenin aleyhinde söylenenleri gidip o kimseye an latmak.

    Laf yetiştirmek: Söylenen sözlere anında karşılık vermek; hiçbir sö zün altında kalmamak.

    Laf yok : Kusursuz, mükemmel, iyi; söz yok.

    Lahavle çekmek (okumak) : Öfkeli, sıkıntılı vb. durumu yatıştırmak için “Lahavle” ile başlayan Arapça duayı okumak.

    Lakap takmak (birine) : Bir kimseye ya da aileye kendi adının dışın da herhangi bir özelliğine uygun bir ad vermek.

    Lakayıt kalmak : bk. Kayıtsız kalmak.

    Lakırdı etmek: Konuşmak, söyleşmek

    Laklak etmek: Şundan dundan söz etmek; havadan sudan konuş mak.

    Lamı cimi yok : “Başka çaresi yok, bu ne olursa olsun yapılacak.” anla mında.

    Lanet okumak (birine) : Bir kimsenin, Tanrfnın merhametinden yok sun kalmasını, Tann’nın gazabına uğramasını dilemek.

    Lanet olsun : “Allah kahretsin!” anlamında.

    Lastikli konuşmak: Her anlamlara gelebilecek biçimde konuşmak.

    Leke sürmek (birine) : Ona suç yüklemek, onu lekelemek. (Kars. Ça mur atmak, kara çalmak.)

    Lep demeden leblebiyi anlamak : Bir kimse sözünü bitirmeden ne demek istediğini aniayıvermek.

    Leş gibi: -1. Çok pis (yer). -2. Rahatsızlık veren, ağır (koku). -3. Yor gun bir biçimde.

    Leşini çtkarmak: Bir kimseyi kıpırdayamaz duruma gelinceye dek dövmek; pestilini çıkarmak.

    Leşini sermek : -1. Ölümle tehdit etmek. -2. Çok dövmek.

    Leyleği havada (ayakta) görmek : O yere göç eden leyleği ilk kez havada uçarken gören kişi, o yıl kendisinin de oradan oraya gezece ğine inanmak ya da yıl içinde oradan oraya durmaksızın gezmekte oluşunu, o yıl leyleği itkin havada uçarken gördüğüne bağlamak.

    Leyleğin ömrü laklakla geçer: Bir işi tasarlayan fakat gerçekleştire meyen kimse için alay yollu söylenir.

    Lök gibi oturmak : Bütün ağırlığıyla bulunduğu yeri kaplarcasına otur mak.

    Lügat paralamak: Anlaşılmaz, ağdalı bir biçimde konuşmak, yazmak.




Aktive Benutzer

Aktive Benutzer

Aktive Benutzer in diesem Thema: 1 (Registrierte Benutzer: 0, Gäste: 1)

Berechtigungen

  • Neue Themen erstellen: Nein
  • Themen beantworten: Nein
  • Anhänge hochladen: Nein
  • Beiträge bearbeiten: Nein
  •