Binbir zorluk içinde yurt dışından dönen pirinç tüccarı o yıl iflas etmek zorunda kalmış. İstanbul’dan kalkmış, memleketi olan Karaman’a gitmiş. O sene tarlasından kalkan buğdayları da bulgur tüccarlarına sattığı için, kendi ev halkı kışın bulgursuz kalmışlar. “Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olduk” demişler.“Dimyat’a pirince giderken evdeki bulg
Rivayete göre bir zamanlar İstanbul’da, Edirneli Aksi Yusuf adında bir peynir tüccarı var imiş. Madrabaz ve cimri birisi olup Trakya’dan getirttiği peynirleri İstanbul’da satar, artanını da deniz yoluyla İzmir’e gönderirmiş. İzmir’de peynir fiyatları yükseldikçe elinde ne kadar mal varsa gemilere yükletir ama navlunu peşin vermek istemeyerek, kaptanları yalanları
Deyim Hikayeleri Bolu Beyi’ne baş kaldıran ünlü Köroğlu (şair Köroğlu ile karıştırılmasın) bir gün atını çaldırmış. Asil bir hayvan olan atını aramak için tebdil-i kıyafet ile diyar diyar dolaşmış ve sonunda yolu İstanbul’a düşmüş. Atını, satılmak üzere pazara getirilen hayvanlar arasında görünce, hemen alıcı rolüne bürünüp: — Efendi, demiş, bu at güzele benziyor
başarıHikaye: Zamanın birinde bir çocuk ve annesi beraber yaşarlarmış. Bu çocuğun hayalleri çok büyükmüş ve çok ama çok da akıllı birisiymiş. Bu çocuğun yaşı 16 olmuş ama yıllardır kurduğu hayallerine bir türlü ulaşamamış. Bu çocuk okula gittikçe arkadaşları her zaman buna ” Bu çocuk çok pis. Hayatta hiçbir şey başaramaz.” derlermiş. O da bu olaya çok
Genç bir antikacı Anadolu’nun ücra köşelerini dolaşıyor ve gözüne kestirdiği malları köylülerden ve malın değerini bilmeyenlerden yok pahasına satın alarak İstanbul’da satıyordu. Bir seferinde arabası karlı yolda saplandı kaldı ve antikacı arabasını terk ederek yürümek zorunda kaldı. Yoğun tipi altında artık donmak üzereyken bir ihtiyar tarafından bulundu. Yaşlı