Birinci ve de en önemli ders… Okuldaki ikinci ayımda, hocamız test sorularını dağıttı. Ben okulun en iyi öğrencilerinden biriydim. Son soruya kadar soluk almadan geldim ve orada çakıldım kaldım. Son soru şöyleydi: “Her gün okulu temizleyen hademe kadının ilk adı nedir?..”Bu herhalde bir çeşit şaka olmalıydı. Kadın yerleri silerken hemen her gün
Bir kadın komşularından birisi hakkında bir dedikoduyu yayıp duruyordu. Birkaç gün içinde bütün köy bu dedikoduyu duydu. Dedikodunun kurbanı derinden yaralandı ve incindi. Dedikoducu kadın daha sonra yaptığından pişman oldu ve çok üzüldü. Hatasını nasıl tamir edebileceğini sormak için bilgeye gitti.“Pazara git” dedi bilge. “Bir tavuk al ve onu k
Adaletiyle ünlü Acem şahlarından Feridun’un kıymetli bir veziri vardı. Zeki, ileriyi gören, akıllı bir adamdı. Her şeyden önce Allah rızasını gözetir, sultanın emri sonra gelirdi. Bir sabah halktan biri hükümdarın huzuruna çıkarak:“Ey adaletli Sultanımız! Günlerin huzur içinde geçsin, Allah muradını versin!” diye dualar etti. Sonra da şöyle söyledi:
Vaktiyle Bağdat’ta kıtlık olur. Açlıktan mecalsiz kalan bir fakir, içeriden ekmek kokusu gelen bir evin kapısını çalar:“Günlerdir ağzıma bir lokma girmedi. Allah rızası için bir ekmek verin” diye adeta yalvarır. Fakirin bu yalvarışına dayanamayan kadın, kızına “Al şu ekmeği, kapıdaki fakire veriver” der.Kızcağız, tandırdan yeni çıkan ekmeği fakir gence verir. Fak
Yıllar önce çalışkan bir adam, ailesini avantajlı bir iş imkânı sağlamak için New York’tan Avustralya’ya götürdü. Adamın ailesinden biri, sirke trapez artisti olarak katılmak veya aktör olma tutkusu olan genç ve yakışıklı oğluydu. Bu genç adam zamanını bir sirk işi ya da herhangi bir sahne işi gelene kadar kasabanın sınırındaki batı bölümünde yerel bir tersane