Evin minik faresi, duvardaki çatlaktan bakarken çiftçi ve eşinin mutfakta bir paketi açtıklarını gördü. Kendi kendine:İçinde hangi yiyecek var acaba ?” diye düşündü. Bir süre sonra gördüğü paketin bir fare kapanı olduğunu anladığında yıkılmıştı.“Evde bir fare kapanı var! Evde bir fare kapanı var!” diye bağırarak telaşla bahçeye fırladı.Minik f
Vaktiyle Hindastan’ın Benares şehrinde Bakuputhaka adında bir kral varmış. Kralın karısı Kraliçe Khema, bir akşam ilginç bir rüya gördü. Bu rüyasında kraliçe insan gibi akıllı altın kuşlar görmüş. Bu rüyadan çok etkilenmiş.Sonraki gün kraliçe rüyasını krala anlatmış. Kral da vezirlerini toplayarak bu rüyanın yorumlanmasını istemiş ve ne yapılabileceğini sor
Bir zamanlar, Hintli bir din adamı tozlu bir yolda yürürken yerde parlayan bir taş gördü. Eğilip onu yerden aldı. Aydınlık bir yerde taşı incelediğinde parıltısına hayran kaldı. Bu taşın ne işe yaradığını bilmiyordu. Onu cebine koydu ve yoluna devam etti. Gide gide yolun kenarındaki bir zahire tüccarının dükkanına geldi. Karnı çok acıkmıştı. Cebindeki kırmızı taş
Çok eskiden bir tarla faresi ile bir şehir faresi arkadaş olmuşlar. İkisi de birbirlerini çok severmiş. Aralarında güzel bir dostluk olmuş. Şehir faresi sık sık tarla faresini ziyaret eder birlikte kırlarda güle oynaya vakit geçirirlermiş. Diledikleri gibi koşar, zıplar, yuvarlanır oyunlar oynarlarlarmış…Bir gün şehir faresi arkadaşını yemeğe davet etmiş.
Burnuma gelen mis gibi kokularla yataktan kalktım. Kokunun geldiği yere doğru gittim. Annem kahvaltı için yine harika çörekler pişiriyor olmalıydı. İlk önce gidip yüzümü yıkamalıyım diye düşündüm. Ayağıma dolanan pijamamın paçasını çektirerek giderken salona doğru bakındım. Burada da kimse yoktu. Kimse, yani annem. Sabahları evde o ve benden başka kimse olmaz. Ba