Mozart, bulunduğu yerden uzakta bir konser verecekti. Tüm hazırlıklar tamamlanmıştı ve konser başlamak üzereydi. Mozart konser salonuna girdiğinde salonda sadece on kişi vardı.Salondakiler konserin iptal edilip edilmeyeceğini birbirlerine soruyorlardı. Mozart piyanosunun başına geçti ve tuşlara dokun maya başladı. Mozart salonda kaç kişi olduğunu değil, yalnızca
Bir zamanlar, bilgeliğiyle meşhur olan ve bildiklerini öğrencilerine de aktaran bir öğretmen vardı. Bu alim, aynı zamanda bir tacirdi ve adamları vasıtasıyla uzak diyarlara ticaret yapardı.Bir gün talebelerine ders verirken, bir adam yanına gelip kötü bir haber verdi:“Haber aldık ki, senin mallarını taşıyan gemi batmış! Hiçbir mal kurtulamamış.”Bilge
Okul müdürümüz, öğretmenler günü münasebetiyle bir konuşma yapmamı rica etti. Oldum olası bu tür konuşmalardan sıkılırım. Hele bunları yazıya dökmek, konuşmaktan daha ağır gelir bana. Verilen vazifenin mesuliyeti ile zihnimi yoklamaya, ilk öğretmenlik yıllarımı hayal etmeye başladım. Başımdan bir sürü hâdise geçmişti. Bunlardan hangileri arkadaşlarımızın daha çok
1903 yılında bir banka müdürü, önüne gelen kredi talebini inceliyordu. Kredinin istenme sebebini okuyunca yüzünü buruşturdu ve üzerine “Reddedildi” mührünü vurdu. Kredi talebinin geri çevrildiğini duyan Heny Ford, derhal müdürün yanına çıkarak:“Nasıl böyle bir projeyi geri çevirebilirsiniz?” diye, sordu.Banka müdürü kendinden emin bir şeki
Bundan uzun yıllar önce, geçmiş zamanlardan birinde, mirasyedi bir adam varmış. Bu mirasyedi adam artık aylaklıktan, başıboşluk yapmaktın bıkmış usanmış, bunun çıkar yol olmadığını anlayıp doğru yola girmeye karar vermiş. Fakat bunu nasıl yapacağını bilemediğinden ülkesinin kralına çıkıp, doğruluktan ayrılmadan, dürüstçe yaşamak için kendisine bir yol göstermesin