Yaşlı kızılderili reisi kulübesinin önünde torunuyla oturmuş, az ötede birbiriyle boğuşup duran iki kurt köpeğini izliyorlardı. Köpeklerden biri beyaz, biri siyahtı ve 12 yaşındaki çocuk kendini bildi bileli o köpekler dedesinin kulübesi önünde boğuşup duruyorlardı. Dedesinin sürekli göz önünde tuttuğu, yanından ayırmadığı iki iri kurt köpeğiydi bunlar.Çocuk, kul
Günün birinde bir lise öğretmeni derste öğrencilerine ertesi gün için; “Yarın hepiniz gelirken birer plastik torba ve beşer kilo patates getirin!” der.Ertesi sabah öğrenciler hepside patetesleri getirmiş sıralarının üzerinde patatesler ve torbalar hazırdır.Öğretmenleri:“Şimdi, bugüne kadar affetmeyi reddettiğiniz her kişi için elinize bir patates alın, o kişinin
Yaşlı Kızılderili reisi kulübesinin önünde torunuyla oturmuş, az ötede birbiriyle boğuşup duran iki kurt köpeğini izliyorlardı.Köpeklerden biri beyaz, biri siyahtı ve on iki yaşındaki çocuk kendini bildi bileli o köpekler dedesinin kulübesi önünde boğuşup duruyorlardı. Dedesinin sürekli göz önünde tuttuğu, yanından ayırmadığı iki iri kurt köpeğiydi bunlar. Çocuk,
Çok cömert ve salih bir zat vardı. Elinde avucundakileri muhtaçlara dağıttığı gibi, yardım isteyen fakirler olursa, onlara belli etmeden, başkalarından kendi adına borç alır fakirlere hediye ederdi.Bu zat günün birinde hasta olup yatağa düştü. Hastalığı günden güne çoğaldı. Bunu öğrenen alacaklıları, onun ölüm döşeğinde olduğunu düşünüp başına dikildiler.Salih z
Vaktiyle küçük bir kasabada yaşayan dürüst, temiz bir delikanlı zaman içinde geçim sıkıntısı çekmeye başladı. Bu sıkıntısına çözüm bulamayınca, memleketine çok uzak şehir merkezine giderek iş bulup çalışmaya, kendine düzenli yeni bir yaşam kurmaya karar verdi. Hazırlanıp zaman kaybetmeden yola çıktı. Bu delikanlı, yolculuğu sırasında yorum ve açıklaması kend