Bir zamanlar bir Kral ile Kraliçe bir kız çocukları olunca bu mutlu günün şerefine bir ziyafet vermişler. Ziyafetten sonra Kral çevresindeki insanlara baba olmanın kendisini nasıl mutlu ettiğini anlatmış, zira yıllar yılı karısıyla birlikte hep bir çocuk sahibi olmayı beklemiş durmuş. Sonra bebeğin altını değiştirmeyi yeni öğrendiği sıralarda başına gelenleri anl
Bir zamanlar zengin bir tüccar varmış. Üç kızı olan bu tüccarın kızlarının ikisi son derece bencilmiş. Ama üçüncüsü, yani adı Güzel olanı hem iyi hem de sevgi doluymuş.Bir gün tüccar, gemilerinin şiddetli bir fırtınada battığı haberini almış. Zavallı adam varını yoğunu kaybetmiş, geriye bir tek kasabadaki küçük evi kalmış. Açgözlü iki kardeş bu durumdan hiç hoşla
Günün birinde gerçek bir prensesle evlenmek isteyen bir prens varmış. Gerçek bir prensesi bulmak için bütün dünyayı dolaşmış prens, ama her yerde karşısına olmadık sorunlar çıkmış, hepisinin prenseslikle uyuşmayan bir tarafları varmış.Büyük bir pişmalık içinde saraya tekrar dönmüş, öyle ya amacı gerçek bir prensesle evlenmekmiş.Bir gece olmadık bir fırtına kopmuş
Bir varmış bir yokmuş. Ülkenin birinde bir kral yaşarmış. Bu kralın on bir oğlu bir de kızı varmış. Bir gün kralın karısı ölmüş. Kral ve çocuklar Kraliçe’nin ölümüne son derece üzülmüşler.Gel zaman git zaman kral yeniden evlenmiş. Kralın yeni eşi kötü kalpli bir büyücüymüş. Çocukları da hiç mi hiç sevmiyormuş. Krala sürekli çocukların çok yaramaz olduğundan bahse
Vaktiyle Hindastan’ın Benares şehrinde Bakuputhaka adında bir kral varmış. Kralın karısı Kraliçe Khema, bir akşam ilginç bir rüya gördü. Bu rüyasında kraliçe insan gibi akıllı altın kuşlar görmüş. Bu rüyadan çok etkilenmiş.Sonraki gün kraliçe rüyasını krala anlatmış. Kral da vezirlerini toplayarak bu rüyanın yorumlanmasını istemiş ve ne yapılabileceğini sor