Bir sabah, toplantı yapılan büyük alanda otururken bir karga uçarak geldi ve önümüzdeki betonun üzerine kondu. Biz topluluk halinde oturduğumuz müddetçe o da orada oturdu, birçok diğer kargalar gelip gittikleri halde o oradan ayrılmadı. Uçmak istediğini, ama kanatlarında gerekli gücü bulamadığını düşünebilirdiniz.Bir müddet sonra, yüksek sesle “Gak” diye gakladı.
Çok ünlü bir bilim adamı ile röportaj yaptılar. Gazeteci kendisine nasıl böyle herkesten farklı ve yaratıcı bir kişiliği olduğunu röportaj esnasında sordu. Bilim adamı şöyle cevap verdi, “Bu benim iki yaşımda annemle yaşadığım bir deneyim sayesindedir.”Gazeteci, “Bize nasıl olduğunu anlatır mısınız?” dedi. “Tabi anlatayım” dedi adam. “Ben iki yaşımda iken buzdola
Bu hikaye yüzyıllar önce yaşanan bir olayı anlatmaktadır.Bir araştırmacı araştırma yapmak için bir köye gitmişti. Önce bulunduğu köyün mezarlığına gitti. Çünkü kültürlerin, yaşam felsefesinin böyle yerlerde gizli olduğunu düşünüyordu. Gözleri birden mezar taşlarının üzerindeki rakamlara takıldı. Mezar taşlarında, 5, 867, 20003, 4979, 7, 421 gibi birbirleriyle h
Bir bilge meydana gelen olayların ardından en ince derinliklerine kadar düşünür ve o olayların nedenlerini bulmaya çalışırdı. Günün birinde bu bilge kişi okyanus kıyısında oturuyordu. Birdenbire güçlü bir rüzgârın bir yığın çöpü denize doğru fırlattığını gördü. Fakat saniyeler içinde deniz, ardı ardına gelen dalgalar ile çöpü gerisin geriye tekrar sahile attı.Bu
Günün birinde, adamın biri dağlara giderek tek başına bir iç yolculuğu yapmak istedi. İçindeki kötülüklerden kurtulmak ve kendi kendisi ile hesaplaşmak, içinde biriken öfkeden kurtulmak istiyordu. Bir gün artık zamanın geldiğini ve aşağıya inebileceğini düşündü.Dağdan indi ve arkadaşlarının yanına giderek öfkeden kurtulduğunu beyan etti. Arkadaşları ile buluştuğu