Doktor olan Metin Bey, etrafındaki insanlar tarafından çok sevilen, dürüst, çalışkan, akıllı ve çok dindar bir insandı. Kuran’ı çok iyi bilir ve Allah’ın söylediklerini harfi harfine yerine getirirdi. Son derece güzel ahlaklı olan Metin Bey, hiçbir zaman sinirlenmez ve üzüntüye kapılmazdı. Her şeyin Allah’ın kontrolünde meydana geldiğini, başına gelen olayların k
Zengin bir adamın Lokman adında bir hizmetçisi vardı. Hizmetçi ancakçok akıllıydı, akılda vezirler padişahlar kadar üstün idi. Hikmet bilgisini adını aldığı Lokman (a.s) dan almıştı.Lokman gece gündüz işlerini en güzel ve en çabuk bir şekilde gören gayretli biriydi.Bu sebeple efendisi onu oğullarından bile üstün tutardı. Lokmanın efendisi görünüşte onun efendisi
Ünlü sanat merkezlerinden birini gezen bir çocuk duvarda çok güzel bir tablo gördü. Belli ki oldukça pahalı idi. Çocuk, tabloyu abisine doğum günü hediyesi olarak almak istedi. Bir iş buldu ve çalışmaya başladı. Aylar sonra biriktirdiği tüm parayla o galeriye gitti. Şanslı idi, çünkü tablo hala satılmamıştı. İçeri girerek ressamı buldu. “Abimin doğum günü için bu
Dramalı Vezir Davut Paşa bir kitap hazırlıyor idi. Geceleri uykusundan çalıyor, kandilin kör ışığı altında sabahlara kadar çalışıyor idi. Acele etmesinin nedeni bu kalın kitabı padişahın doğum gününde ona sunacak olması idi.Gecenin bir yansında karısı Düriye Hatun, vezirin yanına geliyor,“Haydi yat artık efendi, gerisini yarın yazarsın” diyor idi.Ama
Zamanın Yemen hükümdarı, oldukça cömert biridir. İhsanları her yere yayılmasına rağmen, Hatimi Tai’nin cömertliğinden bahsedilmesine tahammül edemez.Günün birinde sarayında herkese büyük bir ziyafet verir. Zengin fakir herkes yer. Halkın, (Hükümdarın ziyafeti ne kadar muhteşem oldu, neredeyse Hatime yaklaştı) dediğini duyunca, Hatim sağ kaldıkça, cömertlikte biri