Yeşil İmparatorun sol gözü sürekli ağlarmış. Ama sadece sol gözü. Sağ gözü ise hiç durmaksızın açılıp kapanır ve dünyaya derin hüzünle bakarmış. Yeşil İmparatorun üç oğlu varmış. En büyükleri bir gün babasının tahtının yanına gelmiş:– Kral babam senin sol gözün neden hep ağlar?imparator hiç yanıt vermemiş, ama yanında duran mızrağı kaptığı gibi en büyük oğ
Bağdat’ta yaşayan bir adam, günün birinde büyük bir mirasa kondu. Hiçbir çaba harcamadan öyle çok mal mülk sahibi oldu ki sorma gitsin. Ama malın, paranın değerini bilemedi, har vurup harman savurdu; su gibi para harcayıp keyfine baktı.Paralar suyunu çekince de, teker teker malları satmaya başladı. Hazıra dağ taş dayanmaz, derler. Aynen öyle oldu; adam kısa zaman
Nasrettin Hoca bir akşam yorgun argın eve dönmüş. Karnı çok açmış. Gözlerinden uyku akıyormuş. Hanımı hemen yemek hazırlamış. Birlikte yemek yemişler. Nasrettin Hoca hanımına o gün yaşadıklarını anlatmış, hanımı da komşularından söz etmiş. Nasrettin Hoca yemekten sonra hemen yatmış ve derin bir uykuya dalmış. Gece Nasrettin Hoca’nın hanımı bahçeden gelen tıkırtıl
Nasrettin Hoca bir gün evinin bahçesine birkaç fidan diker. Fakat diktiği fidanları akşam söker. Ertesi sabah aynı fidanları yeniden bahçeye diker. Fidanları akşam tekrar söker. Hoca’nın yaptıklarını gören komşuları dayanamayıp yanına gelirler.– Hocam, bakıyoruz; fidanları sabahları dikiyor, akşamları da söküyorsun. Bu nasıl iş, bir türlü akıl erdiremedik.
Kitabın Adı: Yüksek ÖkçelerKitabın Yazarı: Ömer SeyfettinBasım Yılı: 1986Yayın Evi: Serhat A.Ş.Kitabın Konusu Hikayenin sosyal bozulma olarak değerlendirilecek küçük bir anekdotta, yalıda çalışan ve çalışmak için alınan hizmetkarların hırsızlık yapmalarıdır. Hatice Hanım’ın yüksek ökçeli ayakkabıları bu anekdotun hikayenin başında ortaya çıkmasını engellemiştir.