Deyimlerin Hikayelerinden Abayı Yakmak: Dışarısı kış kıyamet… Hava buz gibi, yağmur delicesine yağıyor, fırtına yıkıyor ortalığı. Tekkenin en geniş odasında, genç dervişler, sırtlarını alev alev yanan ocağa vermiş, ders dinliyorlardı. Ocağa sürekli odun atılıyor, alev canlı tutuluyordu, ama geniş odanın ısınmasına yetmiyordu bu. Genç dervişler, dikkatlerini hocal
“Birisinden bir iş bekliyorsanız, ihtiyaçlarını da karşılamanız gerekir”Ormanda odun toplayan bir oduncu, annesini kaybetmiş bir ayı yavrusu görür. Aç, susuz yavruyu atar heybesine, evine götürür. Suyunu verir, karnını doyurur. Zamanla büyür yavru. Gücü artar, pençeleri sertleşir. Elinde olmadan sağa sola zarar vermeye başlar.Oduncu, genç ayıyı bir zi
Öğretmen geldi; sınıfa girdi:– Günaydın! Dedi.Bütün sınıf karşılık verdi:– Günaydın Öğretmenim.Herkes yerine oturdu; Tombul Hamza homurdandı durdu… Meyve suyunu arıyordu, herkesi azarlıyordu…– Bilirsiniz benim huyumu, kim içti meyve suyumu?… Yakalarsam fena yaparım, meyve gibi suyunu sıkarım!…– Belki birisinin canı
Bir rivayete göre, vaktiyle İran’da hükümdarlar öldüğü zaman, bütün şehir halkı sarayın önündeki meydanda toplanırmış. Sarayın balkonundan, adına devlet kuşu denilen bir kuş uçurulur, kimin başına konarsa, o adam ülkeye hükümdar olurmuş.Gerçi tarihte, gerek İsa’dan önce İran’da yaşayan Medler ve Persler, gerek İsa’dan sonra yaşayan kavimle
Deyim Hikayeleri; Toprağı Bol olsun deyimi, günümüzde Müslüman olmayan kişiler için ölünün ardından söylenir. “Ruhu sükûn içinde olsun” anlamında kullanılır. Bu söz Müslüman olmayan ölülerin anılması anında söylenir. Müslüman ölüler için “Allah Rahmet Eylesin” denir.İlk çağ inançlarına göre, insanlar öldükleri vakit bir takım eşyaları ile