Büyük Çınar Ağacı ve Pembe Petunya aynı ormanda yaşıyordu. Büyük Çınar Ağacı çok kibirliydi kendini ormanın en büyük ağacı olarak görür kimseleri düşünmezdi. Kendinden başka kimseyi sevmezdi. Pembe Petunya çınarın yanında yaşıyordu. Ama Çınar Ağacı onu hiç görmüyor ve duymuyordu. Bu Petunya’ yı çok üzüyordu. Gökyüzü kapkara bulutlarla kapanmıştı. O gün yağmur yağ
Bunda uzun yıllar önce zamanın birinde, zengin bir tüccar varmış. Üç kızı olan bu tüccarın kızlarının ikisi son derece bencilmiş. Ama üçüncüsü, yani adı Güzel olanı hem iyi hem de sevgi doluymuş. Bir gün tüccar, gemilerinin şiddetli bir fırtınada battığı haberini almış. Zavallı adam varını yoğunu kaybetmiş, geriye bir tek kasabadaki küçük evi kalmış. Açgözlü iki
Çok eskiden bir vakitler bir karı koca yaşardı. Evlilikleri boyunca hiç çocukları olmamıştı. Bu sebeple her ikisi de çok üzgündü ve hiç mutlu değildi. Artık ne yapacaklarını bilemiyorlardı. Sonunda günün birinde bir büyücüden yardım istemeye gittiler.Durumu anlattılar.“Bu iş kolay” dedi büyücü, “dolunay ışığında iki küçük balık tutun biri erkek, biri dişi. Onla
Bir gün, bir tavşan mango ağacının gölgesinde oturmak istedi. Ağaca nezaketle seslendi;“Sevgili ağaç, gölgende oturmama izin verir misin?”Ağaç tavşanın bu nazik davranışından çok mutlu olmuştu. Hafif bir sallantı oldu ve yere olgun mango meyvesi düştü. Tavşan yine Mango ağacına çok çok teşekkür etti. Sonra tavşanın sırtında bir kaşıntı oldu. Mango ağacının gövdes
Kafdağı’nın da ötelerinde bir ülkede öksüz bir çocuk yaşarmış. Üveyannesi bu oğlanı hiç sevmez. yemek bile vermeden koyunlara çobanlık etsin diye kırlara gönderirmiş. Öğle vakti geldiğinde öksüz oğlan çıkınındaki kuru ekmeği çıkarır, pınarın suyunda ıslatarak yumuşatır, karnını doyururmuş.Bir gün yine ekmeğini suya batıra batıra yerken bir dilenci gelmiş. Ö